
- Namaste
- Namaste
- Yeni kitabınız hayırlı olsun. İlk olarak adı dikkat çekiyor, neden “Bhagavat Gita’nın Öğretisi”?
- Teşekkürler. Bu bir çeviri kitabı, asıl kitabın yazarı Swami Dayananda “Teaching of Bhagavad Gita” yani “Bhagavad Gita’nın Öğretisi” başlığı ile bu eseri hazırlamış. Bhagavad Gita, Hint felsefesinin en önemli eserlerinden. Ancak sadece Hint kültürüne ait bir ürün değil, tıpkı Yoga gibi (ki Yoga felsefesinin de dolayısıyla temel eserlerinden sayılır) tüm insanlığa ait bir öğreti. Belirli bir kişiye, topluluğa, ülkeye ait değil, zaman ve sınır tanımayan evrensel bir kitap. Genellikle karışık zihinlere, acı çeken insanoğlunun bu dünyadaki anlam ve mana anlayışına dair çok derin cevaplar sunuyor.
- Kitabın içeriğinden bahsedelim o halde
- Kitap, bir savaşın ortasında aile yakınlarına karşı kendini savaşmak zorunda bulan, kafası çelişkilerle dolu Arjuna’nın kederi ve çaresizliği ile açılıyor. Devam eden bölümlerde Aydınlanmış bir Benliği temsil eden öğretmeni Krişna ile “hayatın anlamı”, “doğru eylem”, “terk etmenin, vazgeçmenin doğası”, “gerçek Benlik/Özben”, “Hakikat” ve “Özgürleşmek” gibi büyük kavramlara, sorulara dem vurarak bir diyalog şeklinde aktarılıyor. Kitabın arka kapak yazısında da belirttiğimiz üzere Gita’nın öğretisi yaşam içerisinde sürekli mücadele eden, tatminsizlik çeken, fazlasıyla endişeli ve düşüncelerin karmaşasına, çelişkilere düşmüş zihinlere hitap ediyor. Çabanın ve teslimiyetin bir aradalığını, karşılıksız ve beklentisiz hizmet ile eylemlerde bulunmanın gücünü ve dolayısıyla özgürlüğün ve hakikatin ne demek olduğu konusunda bizi aydınlatıyor.
- Kitapta “Tanrı Kimdir?”, “Sen Mutluluksun”,” Öz Brahman’dır” gibi iddialı bölümler var, Bhagavad Gita mutluluk, Özbenlik ve Tanrı arasında nasıl bir bağ kuruyor?
- Evet, kitap büyük ve iddialı sorulara net ve kesin cevaplar veriyor. Kitabın yazarı Swami Dayananda, Teklik Felsefesi olarak da bilinen Advaita Vedanta ekolünün yetiştirdiği en iyi ustalardan, çok yalın bir dille böylesine büyük ve karmaşık sorulara, tartışmalı kavramlara cevaplar veriyor. Aslında kitabın söylediği şey çok basit ve açık, “Kendini yetersiz ve eksik tanımlayan insanoğlu daimi olarak bu yetersizlik hissi ile ya üzerine bir şeyler ekleme ya da çıkartma arayışında olacaktır ancak madde alemi geçici ve değişkendir, bu geçici ve değişkenlik içerisinde ebediyet arayışı beyhudedir, nitekim sonucu bir acı bir haz olarak bir sarkaç gibi bir oraya bir buraya vurup duracaktır. Bu kısır döngüden özgürleşmek ancak ve ancak kişinin bir an durup, kendisine bakıp “Ben kimim?” diye sormasıyla başlayabilir. Sokrates’e bilgelik atfeden Delfi Tapınağının girişinde, Upanişadlar isimli Yoga felsefesinin temel metinlerinde de öğrenilmesi öğütlenen nihai bilgi “kendini bilmektir”. Bu toprakların aydınlarından Yunus Emre’nin de söylediği gibi “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır”. Bhagavad Gita, işte “kendiliğin” bilgisini bize aktarıyor.
- Kitabın arka kapak yazısında Mahatma Gandhi’nin güzel bir sözüne yer vermişsiniz
- Evet, Gita Mahatma Gandhi’nin baş ucu kitaplarından. Nitekim Gandhi’nin sözü de şöyle: “Sıkıntılı günlerde, hiçbir yerde ışık görmediğim karanlıkta çaresiz kaldığım zamanlarda Bhagavad Gita’ya başvururum….Başımdan geçen bunca acı olay, içimde derin yaralar açmamışsa, silinmez izler bırakmamışsa, bunu Bhagavad Gita’ya borçluyum.” Çok güzel bir söz! Gerçekten, acılar içerisinde herkese derman olabilecek, ışık tutabilecek bir kitap Bhagavad Gita ve Swami Dayananda ustanın yorumu ile de kolaylıkla anlaşılabilecek bir seviyede.
- Bende tam olarak onu sormak istiyordum, bu kitabı yogaya yeni başlayanlar da kolaylıkla okuyabilir mi?
- Elbette! Her ne kadar içerisinde belli başlı Sanskrit terminoloji var olsa da, her koşulda metin teknik ve ağdalı bir dille yazılmış değil. Zaten Dayananda Usta’nın asıl amacı da bu zor metni herkesin anlayabileceği bir şekilde açıklamak... Yoksa Bhagavad Gita’nın direk kendisini okumak öyle kolay bir iş değil, hele ki yogaya ve felsefesine yeni yeni giriş yapan birisi için hiç değil. Ancak Swami Dayananda ustanın hazırladığı ve benim çevirdiğim bu yorumda metin günlük dilimizde, günlük acılarımızla örneklendirilerek aktarılıyor. Farkı da burada zaten.
- Kitabın sonunda, “Krişna ve Arjuna’nın olduğu ya da bilginin doğru yaklaşım ve eylemle buluştuğu yerde bolluk, bereket, zafer ve aydınlık olacaktır. İşte Bhagavad Gita’nın öğretisi budur” diye bir cümle var. Gita, bize tüm bunları gerçekten verebilir mi?
- Doğru eylem ve doğru yaklaşım ile geçen bir hayat aslında Farkındalık ile yaşanmış bir hayat demek. Bolluk, bereket, zafer ve aydınlık öğrenciye güzel ve barış dolu bir dünyanın umudunu veriyor. Eğer her birimiz öncelikle kendimizden sorumlu olduğumuzu bilerek, kendimizi dönüştürmeye başlarsak güzel bir dünya inşa etmemiz elbette mümkün. Bhagavad Gita da bize bunu söylüyor.
- Peki, devamında yeni kitaplar da var mı gelen?
- Yoga felsefesinin orijinal metinlerinin çevirileri Türkçe literatüre yeni yeni giriyor, yakın zamanlarda pek çok güzel iş yapılıyor. Ben de akademik geçmişimi ve yoga bilgimi harmanlayarak bu konuda daha fazla katkıda bulunmak istiyorum. Bu amaçla önümüzdeki aylarda Advaita Vedanta’nın büyük öğretmenlerinden Şankaracarya’nın Tattvaboddhas’sını “Vedanta: Terimler Sözlüğü” olarak çevirip yayınlamayı umuyoruz, şu an hala çalışmalar devam ediyor.
- Çok teşekkürler Damla Dönmez. Yolunuz açık, okuyucunuz bol olsun.
- İlginiz için asıl ben teşekkür ederim.
